Hemoroid, halk arasında bilinen adıyla basur anüsün (makat) ağzında dışarı doğru sarkan/çıkan yastıkçıklar. Bunların aşırı ıkınmayla dışarıya çıkması ve gerilmesi ile damarlarda çatlama meydana gelerek kanama ortaya çıkıyor. Normal şartlarda hemoroid gaz-gaita tutmamızda, dışkılama sırasında tam boşaltmamızda ve de dinlenme sırasında su sızdırmazlık görevi olan yastıkçıklar. Bu nedenle onların çıkartılması yönünde karar verilmeden iki kere düşünülmeli…
Hemoroidler bulundukları bölgeye göre, iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılmakta. İç hemoroidler sıklıkla kendini dışkılama ile taze renkli kanamanın varlığı ile gösteriyor. Dış hemoroid ise makat ağzında ortaya çıkan hemoroid içine pıhtı oturması ile ortaya çıkmakta. Bu durumda da ele gelen ağrılı, sert şişlik, kaşınma, huzursuzluk ve de şiddetli ağrı kendini göstermekte.
Hemoroid ya da tıbbi adıyla hemoroidal hastalık, her dört yetişkinin üçünde ve sıklıkla 40 yaş üzeri bireyler ile özellikle gebe/emzirenlerde görülen yaygın bir hastalık. Hemoroidal hastalığın tam olarak anlaşılmadığının bir yansıması da hastalara çok farklı yöntemlerin önerilebilmesidir. Bu hastalığa sahip çok sayıda kişiyi geri çevirmek veya kaybetmek (!) istemeyen pek çok hekim bildiği kadarıyla tanı ve tedavi gerçekleştirmekte ve elinde olan ya da bildiği herhangi bir yöntemi hastaya uygulamakta ya da önermektedir. Bu konuda uzman olmayan hekimlerin doğru tanı koymadaki handikapları ve hemoroidal hastalığı ustaca tedavi edememeleri nedeniyle de pek çok hasta karamsarlığa sürüklenmekte.
Hemoroid belirtileri nelerdir?
Anüs etrafındaki yastıkçıkların sert dışkılama, ıkınma ve dışkılama ile zorlanması zonucu hasarlanma meydana gelmekte. Sonucunda taze renkli kanama (sıklıkla lavaboyu kırmızıya boyar) ve ele gelen meme, şişlik temizlik sırasında hasta tarafından hissedilmekte. Görülen başlıca belirtiler;
– Bağırsak hareketleri sırasında makatta ve dışkı üzerinde parlak kırmızı kan görülmesi
– Anal bölgede, makatta duyulan kaşıntı ve tahriş hissi
– Makatta ele gelen şişlik,
– Sık görülen akıntı ve ıslaklık hissi,
Hemoroid belirtileri genellikle oluşan bölgeye bağlıdır. Oluştuğu bölgeye göre hemoroid çeşitleri şunlardır:
İç hemoroid olarak adlandırılan çeşit, kalın bağırsağın makata yakın bölümünde oluşur. Genellikle görünür bir belirti vermemekle birlikte nadiren rahatsızlıklara neden olmakta. Ancak zaman zaman oluşan gerginlik ve tahriş hemoroidin yüzeyine zarar verebilir. Böylece kanamaya neden olabilir.
Dış hemoroid ise, deri altında bulunan şişlik şeklinde. Gözle görülür ve elle hissedilebiliyor. Anüs etrafında tahriş, kaşıntı, ağrı ve kanamaya neden olabilmekte. Sıklıkla kendini basur pıhtılaşması/tromboze hemoroid olarak göstermekte. Dış hemoroid içinde kan toplanabilir. Bu durum, anüs yakınında şiddetli ağrı, şişme ve sert bir yığınla sonuçlanabilecek bir pıhtı (trombüs) oluşturabiliyoi. Bu oluşumlara tromboze hemoroid denilmekte.
Hemoroid görülme nedenleri nelerdir?
Kronik kabızlık, düzensiz dışkılama alışkanlığı hemoroidal problemi olan hastalarda sık görülmekte. Hemoroidal hastalıkta bazen aile hikayesi de olmakta. Yani ailesinde hemoroid olan bireylerde daha sık görülebiliyor. Bunların yanı sıra hemoroid oluşumunda obezite ve hamilelikte kilo alımı, emzirme dönemindeki düzensiz dışkılama ve beslenme alışkanlığı da etkili.
Hemoroide neden olan diğer faktörler;
Dışkılamada zorlanma, ıkınarak sert dışkı çıkarma
Posasız/lifsiz beslenme
Tuvalette beş dakikadan uzun süre oturmak
Sürekli olarak görülen ishal veya kabızlık durumu
Uzun süreli oturmayı/ayakta kalmayı gerektiren meslekler
Bazı spor aktiviteleri __ata binmek, bisiklet sürmek, spinning gibi salon sporları
Obezite
Gebelik ve emzirme
Anal seks, anüse yabancı cisim sokmak
Hemoroid riskini azaltmak için nelere dikkat edilmeli?
Yüksek lifli/posalı gıdalar tüketmelisiniz… Sebze, meyve ve bol miktarda tahıl tüketimiyle yüksek lifli gıdalar yardımcı olacaktır.
Su içmeli ve tüketimini arttırmalısınız… Sindirim rahatlığı ve yumuşaklık için günde altı ila sekiz bardak su ve alkol içermeyen sıvılar tüketebilirsiniz.
Spor yapmalı ve aktif bir yaşam sürmelisiniz… Uzun süren ayakta durmayı veya oturmayı gerektirecek meslekler hemoroide sebep olur. Bu riski azaltmak için sık sık egzersiz yapmak ve aktif olmak gerekir. Ayrıca spor yapmak, hemoroide sebep olan kabızlığın giderilmesine yardımcı olarak sindirimi düzenler. Bu sebeple düzenli spor hemoroid riskini azaltacaktır. Kilo vermeli ya da aşırı kilo almamalısınız… Aşırı kilo alımı ağırlık ve karın içi basıncı arttırarak hemoroide sebep olabilmekte. Bu durumda yüksek lifli gıdalarla diyet yaparak kilo vermek size yardımcı olacaktır.
Tuvalette uzun süre oturmamalısınız… Tuvalet kütüphane ya da ofisiniz değildir. Hemoroid riskini azaltmak için tuvalette uzun zaman geçirmemeli, gazete okumamalı, fazla ıkınmamalısınız. Tuvalette kalacağınız zaman 5 dakikadan fazla olmamasına dikkat etmenizde fayda var. Bu gibi alışkanlıklardan vazgeçildiği takdirde hemoroid riski azalmakta.
Ne zaman doktora gidilmeli?
Rektal kanama, dışkılama sırasında ya da temizlenirken elinize şişlik/meme gelmesi, tam temizliğinizi sağlayamama ve de ailenizde bağırsak kanseri öyküsü olması durumunda doktora başvurmalısınız.
Hemoroid olduğunuzu düşünüyorsanız doktora başvurmanızdaki en önemli belirti bağırsak hareketleri sırasında makatta ve dışkı üzerinde parlak kırmızı kan görülmesidir.
Bu durumda Doktora başvurarak uygun tedavi için yardım almanız gerekmektedir.
Tedavi yöntemleri
Hemoroidal hastalığın kendiliğinden iyileşmelerle seyreden kronik bir sorun olduğu görüşü artık ağırlık kazanmıştır ve herhangi bir tedavi yönteminin gerçek etkinliğinin prospektif, kontrollü çalışmalar tarafından belirlenmesine gereksinim vardır.
Hemoroid tedavisi %90 oranında cerrahi yöntemlere başvurulmadan ameliyatsız yapılabilmekte. Öncelikli olarak; bağırsak fonksiyonlarının düzenlenmesi ve kabızlığın giderilmesi, makat bölgesine içine ilaç koyularak yapılan oturma banyoları yerine sıcak duş uygulamaları, bol lifli gıdalara ağırlık verilmesi, günlük su tüketiminin arttırılarak en az 1.5-2 litre su içilmesi gibi adımlar izlenebilir. Erken dönem hemoroidal hastalıkta mukozal fiksasyon yöntemleri (lastik band ligasyonu, infrared, skleroterapi) ustaca uygulandığında cerrahi gereksinimi duyulmamakta. Bu yöntemler ofis şartlarında anestezi gerektirmeden uygulanan ağrısız uygulamalar. İleri derecede yani sık tekrarlayan kanama atakları, eline şişlik gelmesi ve de içeri ittirmeye çalışmasına rağmen dışarda meme varlığı, çepeçevre makat ağzında hemoroid şişliklerinin olması durumunda cerrahi kaçınılmaz olabiliyor. Cerrahi seçenekler var olan yastıkçıkların çıkarılmadan özel bir aletle yukarı asıldığı stapler hemoroidopeksi (PPH ya da Longo yöntemi), hemoroid arterlerinin ultrasonografik olarak özellikli cihaz ile yapılan THD/HAL ameliyatları olduğu gibi hastalıklı hemoroid pakelerinin LigaSure, Ultrasonik disektör gibi ileri teknolojik cihazların kullanıldığı ameliyatlar yer almakta. Lazer ile hemoroid cerrahisi son yıllarda endüstri tarafından popülarize edilmeye çalışılmakta. Kanıta dayalı bilgiler ve deneyimler çerçevesinde pahalı bir yöntem ve de başarı olasılığı diğer yöntemler ile karşılaştırıldığında oldukça düşük bulunmakta. Erken dönem hemoroidal hastalıkta denenen lazer hemoroid cerrahisinin elimizde daha iyi ve ucuz alternatifi band ligasyonu uygulamalarıdır.
Hastaların ameliyat sonrası en korktuğu problemler dışkılama sonrası şiddetli ağrı hissi ve de gaz-gaita kaçırma olasılığı, bir de bunlara tamamen cerrahi tekniğin uygun olarak kullanılmamasına bağlı anal darlık eklenebilir. Onun içindir ki makat bölgesi cerrahisi özellikli olup bu bölgede deneyimli cerrahlar tarafından uygulanması gereken prosedürlerdir.
Bir yanıt yazın